Günümüzde kullanılan metal arama dedektörleri veya altın arama dedektörleri diye bilinen algılama sistemleri aslında tarihçelerine bakıldığında ne kadar kapsamlı olduğu anlaşılacaktır.
Kısaca literatüre bakmak gerekirse, 1874'te, Fransız asıllı elektrik mühendisi ve mucit olan Trouvé tarafından, günümüz metal dedektörünün prototipi olan ve insan vücudundaki mermi gibi metal nesnelerin yerini tespit etmek için üretilmiştir.
Trouvé’den ilham alan Alexander Graham Bell, 1881’de Amerikan Başkanı James Garfield'ın göğsüne saplanmış bir merminin yerini tespit etmeye çalışmak için bu metal arama dedektörünü geliştirip kullanmıştı. Ancak her ne kadar dedektör düzgün çalışmış olsa da, Amerikan Başkanı James Garfield'ın yattığı yatak metal olduğu için merminin yerini tespit edemedi.
Fakat bilim ve teknoloji geliştikçe Metal arama dedektörlerinin modern gelişimi 1920'lerde başlamış oldu. İlk kullanım alanları olarak İtalya'nın Nemi Gölü'nün dibindeki İmparator Caligula'nın eşyalarını bulmak için Benito Mussolini tarafından daha sonra Amiral Richard Byrd'ın İkinci Antarktika Seferi sırasında ondan önce gelen kâşiflerin eşyalarını bulmak için kullanıldı. Bu tarihsel sürecin haricinde metal arama dedektörleri II. El-Alameyn Muharebesi, Overlord Harekâtı, Müttefiklerin İtalya'yı işgali ve Husky Harekâtı’nda da kullanılmış oldu.
Metal dedektörleri arkeolojide metal eserler bulmak için kullanılırken, 1958'de bir askeri tarihçi olan Don Rickey, Little Bighorn Savaşı'nın yerini haritalandırmak için bir metal dedektörü kullandı. 1980’lerin ortalarında ise Doug Scott'ın Little Bighorn Savaşı'ndaki çığır açıcı çalışması, savaş alanı manzaralarının yeniden yapılandırılmasında metal algılamanın faydasını ve arkeolojik bir yöntem olarak kullanışlılığını gösterdi (Scott ve Fox 2000). Bugün teknoloji ve bilimin yaratmış olduğu metal arama dedektörleri tarihimizi anlamamıza yardımcı olacak bir buluş olarak gelişmelerine devam ederken savunma sanayisinde de kullanılarak -mayın arama dedektörleri- Birinci Dünya Savaşından günümüze kadar can kayıplarını azaltmaya devam etmektedir. Özellikle gelişmiş ülkeler metal arama dedektörlerinden ya da altın arama dedektörlerinden yararlanarak kültürlerini dünyaya tanıtma fırsatı elde etmektedir. Altın arama dedektörleri kullanıcıları tarafından bulunan tarihi eserler devletler veya müzeler tarafından satın alınarak turizm sektörlerine katkı sağlamaktadırlar.